18 Eylül 2016 Pazar

Yaşamak için çabalamak

Yaşamak ne garip şey. Neredeyse her gün düşünüyorum bunu. Hangi nefesim son nefesim olacak? Sonra ilk nefesimi merak ediyorum. O kadar çabalamışım hayata tutunmuşum, doğmuşum, büyümüşüm ama saçma saçma olayları kendime dert ediyorum.  Hangi dert sonuncusu olacak ve huzura kavuşacağım? Dertlerin sona ermesi diye bir şey mümkün bile değil.
Yaşamak için çabalıyorum, çabalarken yaşamayı unutuyorum.  Bazen diyorum, asgari ihtiyaçlarımı karşılayacak kadar imkanım olsun hayatım boyunca odamda oturup kitap okuyayım, yazı falan yazayım arada. Ama okuyacak kitabım hep olsun. Bu günlerde kendim okumak için aldığım kitapların hepsi bitti. Yenisini almak için bir sürü yol gitmem gerekiyor üşeniyorum evde ki ansiklopedileri falan okumaya başladım. İşte bunu sevmiyorum, hiç ihtiyacım olmayacak ve ilgimi çekmeyen şeyleri bile okumak zorunda kalıyorum. Neden ? Çünkü okumadığım zaman yaşıyormuş gibi hissedemiyorum. Çabalarken yaşamayı unutmuşum gibi oluyor işte böyle zamanlar. Ben yaşamak istiyorum, çabalamayı ben yapmayayım o kendi kendisine olsun kendi köşesinde. Ben yapmasam da çabalamış olmak istiyorum. Bana böyle dayatmışlar. “Yaşamak istiyorsan çabalayacaksın, yoksa ölürsün.” Yok be abi, ölmüyorum şuan yazıyorum yaşamak için falan çabalamıyorum ama hala yaşıyorum.
Bu sefer hiçbir şey anlatmadan bitirmeyi planlıyorum yazımı, her zaman bir şey anlatacağım diye söz vermedim. Genel de boş konuşuyor görünüyorum, belki de öyledir. Ama dikkatli baksanız, dinleseniz aslında o kadar da boş değil. Aynı şeyleri düşünmüyoruz, aynı şekilde hayata bakmıyoruz diye ben boş konuşuyor olmam heralde. Konuşmazsam o zaman daha büyük bir sıkıntı var, o halim hiç çekilmiyor. Hele konuşmama alıştıysan. Böyle işte tatil bitti artık, saçma bir ders programım var. İnşallah ölmeden bu yılı da bitiririm. Çünkü her gün uyanmak için çabalayacağım gibi gözüküyor.
Sadece konuşmak için yazdığım, yazmak için konuştuğum bir şey oldu bu.

Görüşürüz