Sanki
aylardır yazı yazmıyormuş gibi hissediyorum. Aslında daha iki hafta olmuş.
İçimde bir gönül kırgınlığı var ve bunun o kadar çok sebebi var ki hangi
birisini çözeceğimi bile bilmiyorum. Belki çözmeye çalışsam da çözemeyeceğim
için bu kırgınlığa alışmaya çalışıyorum.
Hiçbir
zaman eğlenmeyi müzik eşliğinde dans etmek, sarhoş olmak olarak göremedim.
Şimdi diyebilirsiniz böyle mi eğleniliyormuş diye, gerçekten de sosyal medyada
gezindiğiniz zaman fark edeceksiniz ki geceleri gece diskoya gidip içip sarhoş
olmak “eğlence” sayılıyor. “Ooo bu gün kopuyoruz abi” lafları havada uçuyor da
niye? Eğlenmeyi diskoya, efkârı meyhaneye sıkıştırmış bir topluluğa sahibiz ne yazık ki.
Hayatımda
bir kere gittim galiba diskoya, onda da meraktan gitmiştim. Pek eğlendiğimi de
hatırlamıyorum yıllar önceydi. Hiç efkârlanıp da meyhaneye içmeye gitmişliğim
de yoktur. Belki kendimi kalabalık ortamlarda rahatsız hissettiğimdendir
bilmiyorum ama çok anlamsız gözüküyor böyle şeyler bana.
Hadi
bunları “özgürlük ulan işte ne kurcalıyorsun” diyenlerin hatırına görmezden
geleyim de bir de neredeyse her gün “ortam” dediğiniz şeyde vakit geçirirken
bunları paylaşmanıza ne demeli? Bakın, arkadaşlarınızla piknik yaparsınız
toplanıp hadi bir fotoğraf çekilelim diye çekildiğiniz fotoğrafı paylaşırısınız
tamam ona lafım yok. Diskodaki çalan şarkıyı veya ortamı zifiri karanlıkta çekip
paylaştığında ne elde etmeye çalışıyorsun bilmiyorum ama ben sadece “ucuzluk”
olarak görüyorum bunları.
Şimdi
ucuzluk dediğimde aklıma geldi. Kızlar siz ne yapıyorsunuz Allah aşkına? Yanınızda,
yolda gördüğümüzde suratına bakmayacağımız, oturup iki kelime edilemeyecek, edilse
de araba, kız, para vb. şeyler konuşan(onları tanıyorum da ondan söylüyorum,
dinleyin beni ben bilirim bunları) insanlarla gezerek kendinizi küçülttüğünüzün
farkında değil misiniz? Resmen ucuzluk abidesi gibisiniz be. Kızlar diye
başladım burada söze çünkü bu insanlara laf anlatamadığımı fark ettim artık
belki siz anlarsınız.
Vasıfsız
üç beş insanın başlattığı kalitesiz insanların kalitesiz “eğlence” anlayışından
bana gına geldi artık. Şu hayatta zaten üç kuruş para kazanılıyor belki o bile
kazanılmıyor, bu parayı alıp birkaç saatlik eğlenceniz için boşluğa gömmeyin.
Baştan beri anlatıp duruyorum, kapitalizm insanı anasından doğduğuna pişman
eder diye işte burada anlattığım şey bile bununla alakalı. İnsanları ucuzlatıp,
malları pahalılaştıran düzenin en çarpıcı örneği bu anlattığım “eğlence”
anlayışınız. Ailenizle, arkadaşlarınızla ya da ne bileyim sevdiklerinizle
oturup bir bardak çay içip sohbet ettiğinizdeki huzuru gerçekten yukarıdaki
şeylerde bulabiliyor musunuz?
Şimdi
bunu yazdım da, yine kendime yazdım farkındayım. Niye biliyor musun? Çünkü bu
saatlerde zaten kafanız çoktan bir milyon olmuştu ve “ulan bunu mu okuyayım be
Bülent kafamı düşürüyorsun” dediniz.
İyi
EĞLENCELER.