Bazen
bir şeyi hatırlayamadığımız olur. O an gerçekten çok gerekli bir bilgidir.
Ancak bunu hatırlayamayız. Biliyorsunuz değil mi bu durumu? İşte böyle
zamanlarda çok moralim bozuluyor. İhtiyaç duyduğum
bilgiyi unutuyorum ama bazı şeyleri hiç unutamıyorum. Bu çok adaletsizce ve
sinir bozucu bir durumdur. Günlerimizi, aylarımızı, yıllarımızı harcıyoruz
ancak aklımızdan bazı olaylar, bazı insanlar bir gram dahi eksilmiyor hafızamızdan.
Teknoloji gelişse de hafızamızı tasarlayabilsek keşke. Ben öyle “insanları
robotlaştırıyorsunuz” diye çığırtkanlık yapan tayfadan değilim bu konuda. Güzel
kardeşim anlamıyor musun yoruyor bunları hatırlıyor olmak. İnsanların
robotlaşmasını geçtim daha güzel bir insanlık bile oluşturabiliriz. Bazı
insanların, benim gibi insanların hafızasından kötü hareketleri, davranışları
silelim bakalım Dünyada bu kadar kötülük kalıyor mu görürüz.
İnsanlığın
büyük bölümünü, tarihin büyük bölümünü unutmuşuz. Bundan hiç rahatsız olmamak
nasıl elimde olabilir? Örneğin bizim tarihimizi en eski Orhun Abidelerine veya
ondan birkaç yüz yıl eskisine kadar götürebiliyoruz. Gerisi varsayım. İyi de
insanlar yüz binlerce yıldır hayatta. Biz yoktan mı var olduk? Göktürklerden
öncekiler hakkında pek elle tutulur kaynağımız yok. Resmen unutmuşuz. Buna
nasıl sinir olmayayım? Mısırlılara övgüyle bakıyorum bu konuda. Yazıyı belki
bulamamışlar ama harika tasarımlarla piramitler yapmışlar ve bunlara resimsel
olarak tarihi anlatmışlar. İlla yazı yazıyor olmamız gerekmiyormuş demek. İyi
de neden biz ve birçok millet geçmişine değer vermeden bunca yıldır yaşamış?
Belki bir afet oldu insanlık büyük bilgi birikimini kaybetti bunca yılda. Ancak
elimize fosillerden başka elle tutulur bir kaynak nasıl geçmez? Bu konu
gerçekten benim sinirimi bozuyor. Geçmişi bilememek koskoca bir boşluğun önünde
yürüyormuş hissi yaratıyor içimde, ürperiyorum.
Tabi
bir de yakın zamanda yaşadıklarını unutanlar var. Öyle bir unutuyorlar ki bir
iki kişi değil halkın büyük bölümü birden hafızasını siliyor. Bombalar
patlıyor, insanlar ölüyor, skandallar yaşanıyor, acılar çekiliyor ancak bir
saat sonra pat her şey unutulup gidilmiş. Hepsi sadece haberlerde görülen küçük
bir ayrıntıdan ibarettir. İnsanların etrafında ne olduğundan hiç haberleri yok,
haberleri olsun dahi istemiyorlar. Tek anlam, önem merkezleri kendileri olmuş.
Hadi biraz daha zorlayalım, ailelerini de katıyorlar bu çerçeveye. Gerisi
ölmüş, acı çekmiş, haksızlığa uğramış umurlarında değil. Neden? Neden
unutuyorsunuz? Bu kadar kör, sağır, dilsiz olarak yaşamaya yaşamak mı
diyorsunuz gerçekten? Bundan eminim ki vebaliniz çok büyük! Atatürk ne diyordu? “Evvelâ millete tarihini, asil bir millete mensup
bulunduğunu, bütün medeniyetlerin anası olan ileri bir milletin çocukları
olduğunu öğretmeliyiz.” Bu sözü bu ülkenin kurucusu son büyük lideri
söylemişken nasıl geçmişinizi unutup gözlerimizi kapatarak yaşamaya başladık?
Atatürk’ü Atatürk yapan o zamanlar bile bu kadar bilinemeyen büyük tarih
sevgisiydi bence. Geçmişi o kadar güzel okumuştu ki geleceğe yön verebildi.
Gerçekçi olabildi ve yapılması gerekenleri yaptı. O korkmadı, o unutmadı, o
gözlerini kapatıp duymamazlık ve konuşmamazlık yapmadı. Bu sayede Atatürk
olabildi. Atatürk için söylediğim tarihe iz bırakmış bütün liderlerin ortak
özelliğidir. Geçmişi unutmama sayesinde bu kadar büyük oldular ve iz
bırakabildiler.
Yaşama eylemimiz bildiklerimizden ibarettir.