8 Mayıs 2017 Pazartesi

Çıkmaz

Bir şiir duyuyorum, biraz fısıltı gibi geliyor kulağıma. Uzaklardan süzülüyor her kelimesi yurduma. Aniden hüzünleniyor kelimeler hiç beklenmedik bir dizesinde. Anlıyorum içindeki burukluğu. Gülerken birden ağlamak istediğim zamanları hatırlatıyor bana. Umursuyorum ama okumaya devam ediyorum. Çünkü eğer yarım kalırsa şiir, intihar etmiş bir hayat bırakmıştır arkasında.


Bir soru soruyorlar, hangi diyardan geldiğini bilmediğim varlıklar bize. “Bu ipi uçurumun bir ucundan diğer ucuna bağlasak üzerinden geçebilir misiniz?” Birileri korkuyor, dengesini kaybedeceğini biliyor. Birileri cesur, gözüm kapalı olsa dahi geçmeye çalışırım diyorlar. Birileri zaten bunun eğitimini almış, onlar için çocuk oyuncağı bir ipin üzerinde yürümek. Ben duruyorum. Hiçbir tepki vermiyorum. Merak edip soruyorlar, neden bir şey söylemiyorsun? Bu ipe çıkmamız için bir nedenimiz yok diyorum. Silahını doğrultuyor adamlar üzerimize. Ya geçmeye çalışacaksınız ya da biz öldüreceğiz. Geçenlere büyük bir ödül vereceğiz. İstediklerini yapabilecekler diye vaat ediyorlar, kafalarımızda silahları. Yine tepki vermiyorum. Varlık sinirleniyor. “Neden bir şey söylemiyorsun? Korkmuyor musun?” diyerek ürkütmeye çalışıyor beni. Bizi kesin bir ölüme gönderiyorsunuz diye cevaplıyorum sorularının hepsini. Varlık şaşırıyor ama belli etmemeye çalışıyor. Nereden biliyorsun bunu diyerek sanki gizli olan bir şeyi belli ettiğimi ima ediyor. Bu ip diyorum, hiç birimizi taşıyacak kadar dayanıklı değil. Bu seçeneklerin hepsi ölümle sonuçlanıyor. Gerçekleri göremeyecek kadar saf mı sanıyorsun sen beni? Ne kadar belli hiç birimizi istemediğiniz, hepimizin ölmesini istiyorsunuz. Çünkü buraya hepimizi öldürmek üzere gönderildiniz. Sadece kendinizi eğlendirmeye çalışıyorsunuz. Bize baştan iki seçenek sunarak zaten bunu gayet açık olarak belli etmiştiniz. Şimdi işinizi yapın, en azından sizler yaşamaya devam edebileceksiniz diyorum. Sonra görevlerini yapıyorlar, hepimizi öldürüyorlar. Hiç birimiz neden orada olduğumuzu, neden seçim yapmak zorunda olduğumuzu, o varlıkların kim olduğunu bilmeden ölüp gidiyoruz. Ama en önemlisi biz de kim olduğumuzu bilmiyoruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder