13 Mart 2017 Pazartesi

15 Temmuz Sonrası Birlik ve Beraberlik

Tarih 15 Temmuz 2016
Türkiye devletinin ve halkının her on yılda bir maruz kaldığı darbelerden birisine daha ev sahipliği yaptığı tarihtir.
Bu yazıda darbeyi anlatmayacağım, darbenin sebeplerini de anlatmayacağım. Bunları anlatan çok kişi var zaten. Darbeye inanıp inanmamanızı da sorgulamayacağım. İsteyen tiyatroydu der, isteyen gerçek bir darbeydi halk engelledi der. Bunlar beni ilgilendirmez. 15 Temmuz’dan sonra fark ettiğim bir şeyi anlattığım bir yazı olacak. Yazının başlığının 15 Temmuz olmasının sebebi de anlatacağım şeylerin altında darbeden sonra olan durumdan yola çıktığım içindir.
Şimdi 15 Temmuz günü darbe yapılmaya çalışıldı. Sonrasında halkın ve güvenlik güçlerinin başarısı ile engellendi. Devletimizi ve haklarımızı savunduk. 15 Temmuz gerçekleşmiş olsaydı ne olurdu belki bunu sonra anlatabilirim. Ama darbeden sonra Türk halkı birlik ve bütünlük için yeşil ışık yakmıştı. Yenikapı mitinginde görüldüğü ve bunun birçok örneği olduğu gibi, F. Gülen cemaatinin gerçek yüzünü gören halk sağ-sol, din, ırk, siyasi ve sosyal düşünce ayrılıklarına rağmen ortak bir paydada buluşmaya başlamıştı. Keşke bu durum bozulmasaydı. Her zaman bahsedilen o dış güçlerin sayesinde midir bilinmez ama bu birlik beraberliğin bozulma tohumları atıldığını ben geç fark ettim, inşallah herkes fark eder. Sistem değişikliği/C.başkanlığı sistemi çalışmaları birden hızlandı. Bu belki normaldir, bir daha aynı senaryo ile karşılaşmamak için bir önlem olduğunu varsayalım. Bu sistemin doğruluğunda yanlışlığında da değilim. Ama kutuplaşmayı artıracak şekilde referandum çalışmaları yürütülmemeliydi diye düşünüyorum. Evet veya hayır oyu verecek insanlar elbet olacak, sonuçta önümüzde iki tane seçenek sunuluyor. Ama hayır oyu verecekler teröristtir, Chp-Hdp-Pkk-Siyonizm-Batı-Fetö hayır verin diyor bu yüzden evet diyeceğiz gibi bir kampanya yürütülmesi bence toplumu ayrıştıran ve kutuplaştıran bir söylem. Chp ve Hdp mecliste olan partilerdir, eğer bu partilerde terör ile bağlantıları olan kişiler varsa partiyi kapatabilirsiniz veya o kişilerin dokunulmazlığını kaldırıp yargılayabilirsiniz. Pkk’nın kökünü kazıyabiliriz, böyle bir gücümüz de var. Fetö’ye zaten operasyon altında tutuyoruz. Bunların bir kısmını yapıp bir kısmını yapmıyorsak ve bundan bir çıkar umuyorsak bence çok yanlış bir politika uyguluyoruz demektir. Türkiye Cumhuriyetinin Chp, Hdp, Pkk, Siyonizm, Batı ve Fetö’ye gücü yeter, bunların üzerinden kampanya yürütmek devletimizi güçsüz gösteriyor diye düşünüyorum.

Dediğim gibi darbe sonrası nihayet bir olmuşken, beraber mücadele etmeye başlamışken bence kutuplaştırmayı artırmak yerine saygılı ve ılımlı olarak evet-hayır kampanyası yürütülmelidir. Bizler aklı olan insanlarız, aklımızı kullanarak evet veya hayır diyebilecek yetilere sahibiz. Benim derdim siyasi partiler veya anayasa değişikliği değil, toplumsal birlik ve beraberliğin korunmasıdır. Hepimiz insanız, insanlar oturup çözülecek sorunları çözebilirler. Devletimiz çok şükür güçlüdür, haklıya hakkını haksıza cezasını verebilir. Birlik ve beraberliği de koruyabiliriz. Evet veya hayır sonucunun çıkması bile bence bizi etkilememeli. Biz Türk milleti olarak her durumda ve her koşulda birlikte güçlüyüz, bu yüzden bizleri birlikte olmamaya ve yalnız kalmaya zorluyorlar. Eğer bir oyun bozulacaksa bu birliğimizi bozmaya çalışanların oyununu bozmak ile başlamalıdır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder