Değişimler, devrimler, inkılaplar gibi isim verilen olaylar
aslında öyle tarihte yazıldığı gibi hemen olmaz. Belli bir alt yapısı olması
gerekir. Mesela harf inkılabının tarihini 1 Kasım 1928 olarak biliyoruz. Bu
değişim, devletin bir günde “hadi artık Arap harflerini bırakıp Latin
harflerine geçelim.” demesi ile mi oldu? Bunun temelleri daha önceden atılmaya
başlanmıştı.
Önceden alt yapısı atılmayan değişimler toplumca veya belli
sınıflarca benimsenmemiş, sert veya dolaylı yönden yıpratılarak engellenmiştir.
Mesela 2. Osman yeniçeri ocağını kaldırmaya ve devletin kurumlarındaki
bozukluğu düzeltmek için acele etmiş, toplum ve kurum bu değişimlere hazır
olmadığı için ilk defa isyan ile öldürülen padişah olmuştur. Bundan 204 yıl
sonra 2. Mahmud'a kadar olan süreçte artık bozulan yeniçerileri dağıtılmasına
karşı olan fazla kişi ve kurum olmadığı için 2. Mahmut bunu başarabilmiştir.
Belki 2. Osman bu girişimde bulunmasaydı 2. Mahmut yeniçerileri kaldırmayı
başaramayacaktı. Bunları toplumun hazırlanması için bir süreç olarak
değerlendiriyorum.
Anlatmak istediğim belli değişimler tarihin bize gösterildiği
gibi hemen olmaz. Belli olaylar belli gelişmeler olması gerekir ki o zaman etkisini
gösterebilsin ve başarılı olabilsin. Bazen bu gelişmeler belirgin olarak
karşımıza çıkar bazen ise gelişmelerin de bir alt yapısı vardır. Bunları da
bularak aslında değişimin amacını, nedenini ve hatta değişimin neler
getireceğini bile tahmin edebiliriz. Değişimlerde sadece öncesindeki
gelişmelerle değil o dönemin siyasi, coğrafi, ekonomik, kültürel vb. konularda dünyadaki durumlardan da beslendiği gözlemlenebilir. Çağın gereklilikleri
gelişmeleri, bu gelişmeler değişimleri getirir. Önemli olan değişimlerden sonra
ne olacağıdır. Geleceğe ait bir şey söylersem bu teoriden öteye gitmeyeceği
için şimdi size değişimlerin öncesindeki gelişmelerden örnek vererek bu
düşüncemi destekleyeceğim.
İlk olarak Osmanlının kurulması, yani hem Türk hem Müslüman
bir yönetimden oluşan devletin kurulmasındaki gelişmeler vardır. Osmanlının
başarılı olması bir değişimdir. Çünkü artık Anadolu hem bizimdir hem de uzun
yıllar huzur ve istikrar sağlanacaktır. Osmanlının başarılı olmasının nedenleri
olarak şunları sayabilirim: Malazgirt savaşından sonra Müslüman Oğuz boylarının
gelip beylikler kurulması, Anadolu Selçuklu Devleti, ikinci beylikler dönemi ve
Osmanlı olarak sıralayabiliriz. İlk başta Anadolu Selçuklu devleti ile başarılı
olunmamasının sebebi, halkın henüz bu değişime hazır olmamasıdır. Ama Selçuklu
yıkılınca bozulan düzenden dolayı halk çağın gerekliliklerini, kendi
ihtiyaçlarını anlamış ve yeni bir devlet kurulduğunda bu yönetimi benimsemiştir.
İlk Osmanlı kurulsaydı belki o da erkenden yıkılıp altı yüz yıl hüküm
süremeyecekti.
İkinci olarak Osmanlının yıkılışı ve Cumhuriyetin kurulmasına
örnek verebiliriz. Cumhuriyetin temelleri 1. Meşrutiyet ile atılmıştır. Daha
sonra 2. Meşrutiyet ve arada yaşanan birçok olay Cumhuriyete geçişi
hızlandırmıştır. Çünkü artık çağın gereklilikleri demokratik cumhuriyet
rejimlerine doğru yönelmiştir. Osmanlı bunda başarılı olamadığı için yaşananlar
Türkiye Cumhuriyetinin kurulmasına yani değişimin gelişimleri olarak tarihe
not düşülmüştür.
Bu örnekleri artırmak mümkündür. Cumhuriyet döneminden de
örnekler çoktur, ancak bunlar hakkımda bir ön yargı ve yanlış anlaşılmaya yol açmaması
için değinmesem daha hayırlı olur diye düşünüyorum. Bu yazıda anlatmak
istediğim, bir takım değişimlerin altında yatan gelişmeler o değişimin başarılı
olması için alt yapıdır. Bir değişim isteniyorsa kesinlikle bu değişimin
gerçekleşmesi için ortam hazır mı, öncesinde bu değişime götürecek gelişmeler
olmuş mudur soruları sorularak bu yola çıkılmalıdır. Ayrıca yaşananlar ne gibi
değişime bizi götürüyor, bu değişim bize ne gibi olumlu veya olumsuz sonuçlar
getirir gibi soruların da cevaplanması gerekmektedir. Aksi takdirde yaşananlar
bizim için kara bir leke olarak kalabilir. Bizden sonra gelecek nesilleri de
düşünmek, hakkımızda kötü düşünmemelerini sağlamak bizim görevimizdir.
Etrafımızdaki gelişmeleri ve değişimleri bu yöntem ile sürekli inceleyerek
kendimizi hem geliştiririz hem de diğer insanlara zararımız dokunmaz diye
düşünüyorum.
Düşüncelerinizi ve yazmamı istediğiniz konular varsa bunları
bana mesaj atabilirsiniz, çekinmeyin rica ederim. Esenlikler diliyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder