Öncelikle
merhaba,
Seni,
yüreğimi dolduran bütün duyguları ve sevgiyi birleştirdiğim mucizevi ve saygın
bir aşk ile sevdikten sonra hala ufak tefek ilgi zerrelerine, yalancılık ve
çıkar içindeki azgınlığa bürünmüş yapmacıklıklara kanmanı hala anlayamıyorum.
Galiba bu senin benim bu kuvvetçe her şeyi yıkıp geçirebilecek ilgime maruz
kalmandan ya da benim seni hiç sevmemiş olmamdan hatta bu güne kadar hiç
sevilmediğini düşünmenden kaynaklanıyordur diye umuyorum. Bir düşüncem daha var
ki bu en aşağılık varlık sıfatını taşıyanların bile kaldıramayacağı ağırlıkta
ve alçaklıkta olup vicdanı ve ahlaki değerleri bulunan her kimsenin buna göğüs
geremeyeceği kadar ağır bir alçaklıktır. Yer çekimine bile gerek duymadan
cehennemin yedi kat altına batmana sebep olacak bu nedenden dolayı umarım bu
şekilde davranmıyorsundur. Az önce bahsettiğim gibi bir aşk beslediğim
-beslediğim diyorum çünkü aşk hiçbir zaman bitmeyen bir olgudur- birisinin
hayatı ölene kadar beni ilgilendirip kaygılandırır. Mutlu olmanı canı gönülden
istiyorum. Ancak düşüncelerimi oluşturan tavırlarından dolayı da bunu
başaramadığını, kendini yalancı zevklere kaptırdığını görerek kaygılanıyorum.
Hayatına bir düzen vereceğin günü görmeyi dört gözle bekliyorum.
Bülent
Böceci
Mektupların adresi belli mi peki? Yani aslında yazıldığı bir kişi var mı gönlünde yoksa sadece bir yazın türü olarak mı (düşünen emoji)
YanıtlaSilBir kişiye yazılıyormuş gibi başlayıp sonra bir seslenişe dönüşüyor genel olarak benim yazdıklarım. Çünkü toplum kişilerden oluşuyor, kişilerden bahsederken toplumsal bir şeye de değinmiş oluyorum
Sil